Türkiye’nin 6 Eylül 2023 tarihinde 3 yıllık Orta Vadeli Program açıkladığını hatırlatan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, 2024 yılı için açıklanan taban fiyatın OVP’deki gayeler gözetilmeden tespit edildiğini belirterek, “Orta Vadeli Program rafa mı kalktı” sorusunu yöneltti.
“Sorun 17 bin 2 TL’lik taban fiyat değil, 29,40 TL’lik dolar kuru”
İşverene maliyeti 1.000 doları bulan taban fiyat istihdama merhem olmaz
Bu asgarî fiyat ve döviz kuruyla ihracat gayeleri tutturulamaz
Türkiye’nin 6 Eylül 2023 tarihinde 3 yıllık Orta Vadeli Program açıkladığını hatırlatan Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, 2024 yılı için açıklanan en az fiyatın OVP’deki gayeler gözetilmeden tespit edildiğini belirterek, “Orta Vadeli Program rafa mı kalktı” sorusunu yöneltti.
OVP’de hedeflenen enflasyona göre taban fiyat belirlenmesinin temel alındığını lisana getiren Eskinazi, “2024 yılı için yüzde 35 enflasyon hedeflenirken, artış yüzde 49 oldu. Döviz kurlarının hali de ortada. Taban fiyatın işverene maliyeti servis ve yemek dahil edildiğinde 1.000 doları buluyor. Bu asgarî fiyat ve döviz kuruyla ihracat hedefleri tutturulamaz” ikazında bulundu.
Türkiye’nin 2024 yılı için belirlediği 267 milyar dolarlık ihracat niyetini tutturabilme mümkünlüğünün dünya ekonomisindeki resesyon ve Türk ihracatçısının kaybolan rekabetçiliği nedeniyle çok düşük olduğuna dikkati çeken Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Önderi Jak Eskinazi, dolar kurunun 29,40 TL seviyesinde baskılandığı ortamda 17 bin 2 TL’lik taban fiyatın Türk ihracatçısının rekabetçiliğine bir darbe daha vuracağını savundu.
2024 yılı asgarî fiyatı belirlenmeden önce “Belirlenecek taban fiyat Türkiye’de üretimin devam edeceği bir düzlemi göz gerisi etmemelidir” davetinde bulunduğunu hatırlatan Eskinazi, “Çağrılarımızın karşılık bulmadığını görmenin büyük açısı içerisindeyiz. Taban fiyatın işverene maliyeti bin doları buluyor. Bu kurallarda ihracat gayeleri tutturulamazken, istihdam sayılarında da kayıplar yaşanabilir” ihtarında bulundu.
Türkiye’nin ihracatını sürükleyen hazırgiyim, dokuma, maden, tarım kısımları başta olmak üzere emek-yoğun kısımların döviz kurlarının mevcut durumunda bu artışı absorbe edemeyeceğini savunan Eskinazi kelamlarını şöyle sürdürdü; “Türkiye 28 Mayıs seçimleri sonrasında yurtdışından beklediği yatırımları artık bulabilmiş değil. İhracatçılarımızın getirecekleri döviz hayati derecede değerli. 1 Ocak 2021 tarihinden bu yana en az fiyattaki artış yüzde 496’ya ulaştı. 1 Ocak 2021 tarihinde 13,8 TL olan dolar kurunun bu kurallarda 68,5 TL olması gerekir. Bugün 68,5 TL dolar kuru Türkiye gerçekleriyle ne kadar örtüşüyorsa, 17 bin 2 TL taban fiyatta o kadar örtüşüyor. Türkiye’nin bu darboğazdan bir an önce çıkabilmesi için enflasyonu hemen düşürmesi gerekiyor.”
Asgari fiyat desteğinin verilmeye başlandığı 2016 yılında bin 300 TL fiyatındaki asgarî fiyat içinde 100 TL olan desteğin, en az fiyat içindeki oranının da kan kaybettiğine dikkati çeken Eskinazi, “Asgari fiyat desteği birebir oranı korusaydı bugün 700 TL yerine, 1.300 TL olması gerekiyordu” diyerek kelamlarını noktaladı.
YORUMLAR