Önder Soyer: “İzmir’in Çernobilini temizlememize müsaade vermediler”

Ege Etraf ve Kültür Platformu’nun 18. Kurultayı’nda mahallî yönetimler ve ekolojik kentler tartışıldı. Söyleşiye konuşmacı olarak katılan Başkan Tunç Soyer, “Biz hiçbir vakit etraf katliamına sessiz kalmadık. Gaziemir’deki nükleer atıkların kaldırılması için ‘Duran Adam’ hareketlerine katıldık. En son oradaki alanın temizlenmesi için Fransız bir firmayla anlaştık lakin bakanlık müsaade vermedi” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Önderi Tunç Soyer, Ege Etraf ve Kültür Platformu’nun (EGEÇEP) 18. Kurultayı’na katıldı. İzmir Barosu Konferans Salonu’nda “Ekolojik Kentler, Yerelden ve Yerinden Yönetim” söyleşisinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, siyaset bilimci Prof. Dr. Ayşen Uysal ve EGEÇEP Hukuk Heyeti üyesi avukat Arif Ali Cangı konuşmacı olarak yer aldı. DEM Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Akın Birdal da izleyiciler ortasında yer aldı. Söyleşinin ardından Önder Soyer tek tek iştirakçilerin sorularını yanıtladı.

Bugün yaşadığımız şey çürüme

Yerel yönetim penceresinden İzmir’in ekolojik sorunlarına dair yaklaşımları paylaşan Önder Tunç Soyer, öncelikle demokrasi vurgusu yaptı. Soyer, “Sürdürülebilir hayatın tahminen de en kıymetli kolaylaştırıcısı demokrasi. Demokrasi bu kainatta insan evladının en büyük icatlarından biri. Lakin demokrasi, 5 senede bir sandığa gitmek üzere algılanıyor. Demokrasi insanların kelamlarını bu kadar özgürleştirmişken bir yandan otoriter iktidarlar neden güç kazanıyor? Bugün yaşadığımız şey çürüme. Siyasi partilerdeki çürümeyi herkes biliyor. Bu çürümeye teslim olmayan en güçlü yapılar da sivil toplum örgütleri. Sivil toplum kanalı bu ülkede aydınlık bir geleceğin en bedelli güç kaynağı olabilir” dedi.

İzmir geneline yayacağız

Çevre şuurunun bir kültür sorunu olduğuna değinen Önder Tunç Soyer, “Biz çok pak bir toplumuz, o derece yaşarız ancak yaşadığımız kenti meskenimiz üzere görmediğimiz için birebir hassasiyeti etrafımıza göstermeyiz. Bu göçer kültürden kaynaklı çok değerli bir kültür sorunu. Bu durumu değiştirmek için çok değerli yatırımlar yaptık. Bugün geldiğimiz noktada 8 ilçede ayrıştırma çalıştırmaları başlatıldı. Atık sürece fabrikası satın aldık. Geri dönüşümü yerinde ayrıştırarak yapıyoruz. Bunu büyüterek İzmir geneline yayacağız” diye konuştu.

Bizim canımızı acıtan ve kaygılandıran bir tablo var

Harmandalı atık tesisinin 10 yıl önce kapatılması gerektiğini vurgulayan Önder Soyer, alternatif olarak sundukları yerlere, çeşitli mazeretlerle yıllardır onay verilmediğini söyledi. “Harmandalı için sahiden çok büyük pürüzler var. Misyona başladıktan sonra Harmandalı’yı boşaltmak için Menderes’te bir alan bulduk ve süreç 3 yıl sürdü. 3 sene sonra tüm kurumlarla görüştükten sonra görüş değiştirdiler. Tamamen gerçek dışı bir münasebetle durdurup mani oldular ve onun dışında bulunan hiçbir yer kabul edilmedi. Bizim canımızı acıtan ve kaygılandıran bir tablo var. İzmir’in önünü kesen bir tablo var. Harmandalı bir yıl sonra kapanacak” halinde konuştu.

Bakanlık müsaade vermiyor

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir’in Çernobili olarak bilinen Gaziemir’in Emrez Mahallesi’nde nükleer atıkların depolandığı alandaki tehlikeye de değinerek, “Biz hiçbir vakit etraf katliamına sessiz kalmadık. Gaziemir’deki nükleer atıkların kaldırılması için Duran Adam aksiyonlarına katıldık. En son oradaki alanın temizlenmesi için Fransız bir firmayla anlaştık fakat bakanlık müsaade vermiyor. Oradaki alanı ben temizleyeceğim diyor. Lakin hala yapmıyor” dedi.

Türkiye’de siyaset ezberlenmiş cümlelerin ötesine geçmiyor

Prof. Dr. Ayşen Uysal ise insan ve tabiatın uyumlu bir halde var olduğu ekolojik kentler için lokal siyasetin ehemmiyetine değinerek, “Ekolojik kentlere çok uzağız. Mahallî müdahalelere müsaade verilmiyor. Mevcut mevzuatlar zati bunu resmediyor. Bu bahiste Tunç Soyer değerli bir örnek. Kent için yaptıklarına, yapabildiklerine ve yürüttüğü uğraşa tanıklık ediyorum. Yaptıkları çalışmalar, özellikle kaynak üretme konusu herkese örnek olabilir. Çünkü etrafın, tabiatın korunmasının gündelik ömrün bir bölümü haline dönüşmesinde lokal yönetimlere büyük işler düşüyor. Türkiye’de iklim ve etraf hareketlerine genel bir duyarsızlık var. Türkiye’de siyaset ezberlenmiş cümlelerin ötesine geçmiyor” tabirlerini kullandı.

Başkanın 5 yıllık bir deneyimi var

Başkan Tunç Soyer’in İzmir açısından büyük bir baht olduğunu belirten Arif Ali Cangı da “Doğayla uyumlu bir ömür inşa etmeliyiz. İklim değişikliği bunu zarurî kılıyor. Hayat biçimimizi tekrar dizayn etmeliyiz. Tabiatla bütünleşik kenti tekrar planlamalıyız. 31 Mart seçimlerinden sonra nasıl bir kent yönetimi olmalı bunları konuşmamız gerek. Önderin 5 yıllık bir deneyimi var ve onun çalışmaları yeni döneme ışık tutacak” formunda konuştu.